Hiç seri üretime geçemeyen ilk yerli otomobil Devrim’in hikâyesi
1961 yılında Türkiye, sanayileşme hamlesinin bir parçası olarak ilk yerli otomobilini üretmeye karar verdi. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla Eskişehir Demiryolu Fabrikası’nda 129 gün gibi kısa bir sürede üretilen bu otomobil, Devrim adıyla tarihe geçti. Ancak Devrim’in hikayesi, talihsizliklerle dolu bir süreç oldu ve araç hiç seri üretime geçemedi.
Devrim’in doğuşu ve üretim süreci
1961 yılı Türkiye’sinde Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, sanayileşmenin önemine dikkat çekerek yerli bir otomobil üretilmesi gerektiğini vurguladı. 15 Mayıs 1961’de açılan Otomotiv Endüstri Kongresi’nde Gürsel, ülkenin kendi ulaşım araçlarını üretmesinin gerekliliğini belirtti. Kongreden hemen sonra, Eskişehir Demiryolu Fabrikası’nda çalışan 24 mühendis, 129 gün içinde tamamen yerli tasarıma sahip bir otomobil üretmek için kolları sıvadı.
Otomobilin üretim süreci oldukça zorluydu. Türkiye’de henüz sac üretimi bile yapılmadığı bir dönemde, Devrim’in karoserinden motoruna kadar birçok parçası yerli imkânlarla üretildi. Çeşitli zorluklara rağmen, mühendisler dört prototipi tamamlamayı başardı: Biri siyah, diğerleri krem renkteydi. Ancak bu süreç, sadece dört buçuk ay gibi kısa bir süre içinde gerçekleştirildiğinden, birçok sorunla karşılaşıldı.
Devrim’in Cumhuriyet Bayramı’ndaki talihsiz gösterimi
Devrim, 29 Ekim 1961 Cumhuriyet Bayramı’nda tanıtılmak üzere Ankara’ya gönderildi. Ancak tren yolculuğu sırasında güvenlik nedeniyle otomobillerin yakıt depoları boşaltılmıştı ve sadece manevra yapabilecek kadar benzin konmuştu. O dönemde yüksek oktanlı benzin sadece Ankara’da bulunabiliyordu. Tören günü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, siyah Devrim’e bindi fakat araç, yaklaşık yüz metre gittikten sonra durdu. Benzini biten araç, büyük bir hayal kırıklığına yol açtı ve gazeteler ertesi gün “Devrim 100 metre gitti ve durdu” manşetleriyle çıktı. Halbuki Gürsel, sonrasında deposu dolu siyah Devrim’e binmiş ve yoluna sorunsuz devam etmişti.
Bu talihsizlik, Devrim’in başarısını gölgede bıraktı ve araç uzun yıllar alay konusu oldu. Gürsel’in “Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama Doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz” sözleri de bu durumu özetliyordu. Bu olayın ardından Devrim, kamuoyunda yeterli desteği bulamadı ve seri üretime geçemedi.
Devrim neden seri üretime geçemedi?
İlk yerli otomobilin seri üretime geçememesinin birçok nedeni vardı. Öncelikle, Türkiye’deki otomobil talebi o dönemde oldukça sınırlıydı. Yeni bir otomobil markasının seri üretimi, dağıtımı, bayilik hizmetleri ve yedek parça üretimi gibi gereksinimler, ekonomik ve teknik açıdan büyük bir zorluktu. Ayrıca, üretim sürecinin iyi belgelenmemesi ve prototiplerin eksiklikleri de bu durumu etkiledi.
Öte yandan, 1961 yılında kurulan Otosan fabrikası, Ford Motor Company ve Koç Holding’in ortak girişimiyle Türkiye’nin ilk seri üretim otomobil markası olan Anadol’u üretmeye başladı. 1966’da Anadol A1’in seri üretime geçmesi, yerli otomobil projesinin başka bir marka altında devam etmesine yol açtı.
Devrim’in teknik ve motor özellikleri:
Teknik Özellikler | |
Motor | 10 Adet Motor : 4 adet A4L tipi 3 adet A4T tipi 3 adet B3T tipi Silindir Sayısı : 4 Dört zamanlı Silindir Çapı : 81 mm Strok : 100 mm Sıkıştırma Oranı : 6,8 : 1 Silindir Hacmi : 2070 cm³ Azami Motor Devri : 3600 devir/dk |
Kapasite | 50 HP (A4L), 60HP (A4T), 70HP (B3T) |
Şanzıman | A tipi (3 adet) B tipi (4 adet) |
Maksimum hız | 135 km/saat |
Yakıt sistemi | Karbüratörlü, Yandan (A4L) ve Üstten Sübaplı (A4T ve B3T) |
Uzunluk | 4500 mm |
Genişlik | 1800 mm |
Yükseklik | 1550 mm |
Boş ağırlık | 1250 kg |
Devrim’in mirası ve günümüzdeki yeri
Devrim, Türkiye’nin sanayileşme çabalarının bir sembolü olarak hafızalarda yer etti. 1961’de üretilen bu tarihi araç, bugün Eskişehir’deki TÜLOMSAŞ tesislerinde korunmakta ve ziyaretçilerini beklemekte. Müzede Devrim’in üretim sürecinde kullanılan ekipmanlar ve görseller de sergileniyor.
Devrim, her ne kadar seri üretime geçememiş olsa da Türkiye’nin mühendislik tarihinde önemli bir yere sahip. Bu proje, Türk mühendislerinin kısa sürede büyük başarılar elde edebileceğini gösterdi ve gelecek projelere ilham kaynağı oldu. Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim, hala birçok kişi tarafından saygıyla anılmakta ve yerli otomobilin sembolü olarak görülmekte.